Monday, January 7, 2008

Kisa sureligine ara veriyoruz..

Gosterimlerimize final donemi boyunca ara verelim diye kararlastirdik, yakinda tekrar bulusmak uzere..

Wednesday, January 2, 2008

2008'in ilk gosterimi: Ben, Sen ve Digerleri (Me and You and Everyone We Know)

Mehmet ile yerlerimizi degistirince ayagimin tozuyla 2008'in ilk gosterimini yapmak bana dustu. Yarin gosterecegim film Miranda July'in ilk ve simdilik tek uzun metraj calismasi olan Me and You and Everyone We Know. Bu filmin Turkiye'de vizyon sansi bulup bulamadigini tam bilemiyorum. Aykut ile bu filmi sans eseri DVD'den kesfetmistik, ardindan da !f Bagimsiz Filmler Festivali'nde es gectigimizin farkina varmistik.

Yonetmen: Miranda July
Senaryo: Miranda July
Oyuncular: Miranda July, John Hawkes, Miles Thompson, Brandon Ratcliff
Yil: 2005

imdb linki
resmi web sitesi




Yesim Tabak'tan Ben, Sen ve Digerleri uzerine

Birbirinden kopuk gorunen cok sayida karakter kullanmak ve oykuyu paralel bicimde ilerletip sonra kesistirmek, bagimsiz filmlerin sik basvurdugu anlatim tekniklerinden biri. Boylece filmi ortak bir tema etrafinda donen kucuk hikayeciklerle, kucuk fikirlerle doldurmaya firsat cikiyor. Bu bazen lafi dolandirmaktan, koca bir hikayeyi olusturmak icin luzumsuz ara yollara sapmaktan kurtulusun; bazen de dramatik anlamda ilerletilemeyen fikirleri bir kalabalik yaratarak kapamanin yolu. Ya da ikisi birden. Hal boyleyken bize dusen de, o karakterler ve durumlar galerisinde serbest bir gezinti oluyor.

Ben, Sen ve Digerleri'yle birlikte ilk kez uzun metraja el atan Miranda July, "Bir olay orgusu kurup ona bagli kalmak yerine, cesitli karakterler uzerinden kafamdakileri akitabilecegim bir alan yaratmanin daha iyi olacagini dusundum. Hele de senaryo yazmayi bilmedigim dusunulurse..." diyor. Kisacasi Ben, Sen ve Digerleri de soz konusu 'galeri' filmlerinden biri ve gayet hos bir gezinti sunuyor. Sevmek ve sevilmek uzerine bir Amerikan bagimsizi olarak bircok benzerinden ayrildigi nokta, cok kisisel bir sesle konusuyor olmasi, aslinda daha dogrusu, bunu saklamadan etmeden, son derece belirgin bicimde yapmasi. July 'Yazdikca karakterler kontrolumden cikti ve kendi baslarina hareket etmeye basladi' gibisinden hikayecilik demecleri verse, inanmamiz guc olurdu. Kahramanlari hem bir gerceklik hissi birakiyorlar hem de yer yer onun kuklasi gibiler (Biraz 'Miranda'nin dunyasi' durumu). Ben, Sen ve Digerleri, hayatin icine 'damardan' degil, daha metaforik yorumlarla giren bir film. Bu, sevimsiz bir yapayliga donusmedigi gibi, filmde bizzat canlandirdigi performans sanatcisi Christine'in isleriyle de butunlesiyor aslinda. Christine'in film boyunca urettigi isler, iki kisiyi gosteren herhangi bir gorselin uzerine, kendi kendine ikili diyaloglar seslendirmeye dayali.

Soz konusu diyaloglar, iki kisinin birbirini tamamen sarip sarmaladigi bir dunyanin hayalini kuruyor. July'in kendisine, bize ve digerlerine dair bahsettigi, iletisim ve bag kurma ihtiyaci, ve tabii buradan hareket eden korkular, bir adim ileri iki adim geri atmalar. Christine'in bir ayakkabisinin uzerine 'ben', digerine 'sen' yazarak ayaklarini birbirine yakinlastirip uzaklastirdigi sahne, filmdeki hikayelerin ana fikri sayilir. July'in hikayelerinde genellikle, icerisini merak edip zili calmak sonra da kapinin gercekten acilmasi ihtimali karsisinda korkup kacmaya benzeyen iliskiler yasaniyor.

Filmin sevgiye ve cinsellige dayali iletisim debelenmelerini ortaya koyusundaki butun bu naifligini, daha curetkar durumlarla birlestiren bir tavri da var. Cocuklarin cinselligiyle yetiskinlerin cinselliginin karmasik (ve tehlikeli) karsilasmalarindan, hayatini kurtarmak icin kendini yakmak gibi dramatik celiskilerden de bahsediyor. Boylece de herhangi bir 'banliyo kabusu' olmak yerine, insanlarin temel arayislarina gerginlikten uzak, ve bir yerlerden tanidik gelse de son kertede ozgun bir gozle bakmayi basariyor. Filmden geriye kalan his asagi yukari soyle: buruk ve tatli.