Wednesday, March 26, 2008

Oldboy

Sevgili Altınbaklavacılar,
27 Mart Akşamı sizlere göstermek istediğim film 2003 Güney Kore yapımı, Oldboy. IMDB'de Top250 içinde 113 olduğunu belirtirim :), işimi sağlama aldım bu sene.

Filmle ilgili detaylı bilgiler için:
imdb
beyazperde

Sunday, March 16, 2008

Unforgiven


Bu hafta Altınbaklava'da Clint Eastwood'un hem yönetip hem de başrolünde oynadığı "Unforgiven" filmini izleyeceğiz.

Filmi seçmemin en önemli sebebi iki senedir hiç bir Western izlememiş olmamız.

Western türü 30'lar ve 50'ler arasında Amerikan film endüstrisinin en önemli türlerinden biriydi. John Ford, John Huston ve Howard Hawkes gibi Hollywood'un altın çağının mimarları hep Western türüyle yakın ilişkide oldular. Özellikle John Ford Western çağının ünlü aktörü John Wayne ile birlikte 35 civarı Western filmine imza attı ve adeta türü yaratan insan oldu.

60'lar ile birlikte Hollywood sisteminin gücünü kaybetmesi ve sinema kurallarının biraz tersine dönmesiyle Western'ler de biraz güç kaybettiler. Kahraman silahşörlerin hikayeleri artık o kadar da ilginç gelmiyordu kimseye. Artık Kızılderilileri kötü adam olarak izlemek istemiyordu halk. Böylece 60'lar ve 70'ler ile birlikte alt-western'ler çağı başladı. Klasik western kurgusu yıkılıyor, Western türü hiç beklenmedik yerlere gidiyordu.

Bu dönemde doğu bloğu yapımı kızıl westernler, Rus devrimi ve iç savaşı döneminde geçen ve tür olarak Western ile çok benzer olan yine doğu bloğu yapımı Ostern'ler, revizyonist westernler ve yükselen pop kültür ile beslenen acid westernler. Tabi bunlar arasında yeri apayrı olan Spaghetti Western türü.

Spaghetti Western türü Sergio Leone'nin 1964 yapımı "A Fistfull of Dollars" filmi ile ortaya çıktı. İtalyan yapımı, düşük bütçeli ve minimalist bir sinema anlayışının ürünü olan bu filmler aynı zamanda revizyonistlerdi. Özelikle Fistfull of Dollars ile başlayan Leone'nin "Dolar Üçlemesi"'nin son filmi "İyi, Kötü ve Çirkin"'in çizdiği karakterler ve Western temalarını ters düz etmesiyle hepimizin aklına kazınmıştır.

Spaghetti Western'lerin başarısının bence en büyük sebebi bilerek ya da bilmeyerek Western'lerin geçtiği çağa orjinal Western'lerden daha gerçekçi bakmalarıdır. 19. yüzyılın ikinci yarısı Amerika'sının kahramanlarla dolu bir yer değil de anarşinin kol gezdiği herkesin hayatını korumak ve devam ettirebilmek için çırpındığı bir kaos ortamı olduğunu yüzümüze vurdu Spaghetti Western'ler.

Clint Eastwood'un da sinemaya girmesi Leone'nin "Dolar Üçlemesi" ile oldu. Eastwood televizyonda ufak rollerden sonra "Rawhide" isimli bir Western dizisinin başrolünü kapmıştı. Leone Eastwood'u "Dolar Üçlemesi" filmlerinde başrolde oynattı ve bu şekilde Eastwood Hollywood'un kapısından girdi.

70'lerde ve 80'lerde Western hiç unutulmadı ama giderek popülerliğini yitirdi. Alt-western türleri Western dünyasını domine ediyordu. 80'lerde komedi westernler bile çekildi.

Western'in kan kaybettiği aynı dönemde Eastwood ise sinemada sürekli bir çıkış içerisindeydi. Önce kendi prodüksyon şirketini kurdu ve yönetmenliğe geçti. Daha sonra da Don Siegel ile ortak çalıştıkları "Dirty Harry" serisi geldi. Eastwood oyuncu olarak giderek yukarılara tırmanıyordu ama oynadığı sterotip roller onun başka bir kurguda da aynı başarıyı yakalayabileceği düşüncesini kimsenin aklına getirmiyordu.

80'lerin sonlarında Kevin Costner'ın "Dances With Wolves" (Kurtlarla Dans) projesi Michael Cimino'nun sinema tarihinin en büyük facialarından biri olan "Heaven's Gate" ile karşılaştırılıyordu ve masraflarının artması sebebiyle benzer bir facia olma yolunda gittiği düşünülüyordu. Filmin senaryosu 2-3 sene Hollywood'da dolaşmış ve kimse ilgilenmemişti. Ancak senaryo roman halinde basıldıktan sonra Costner filmi çekmek için bir prodüksyon şirketi bulabilmişti. Herkes Western'ler ölmüşken bir Western çekmeyi delilik olarak görüyordu.

Fakat Costner'ın "Dances With Wolves"'u herkesi şaşırttı. Facia olmak bir yana 12 Oscar adaylığı aldı ve 7 dalda ödülü kazandı. Costner en iyi yönetmen Oscar'ıyla kaiyerinin zirvesine çıktı. Daha da önemlisi film Western'lerin ölmediğini kanıtladı herkese.

Bu sırada Eastwood'un yönetmenlik kariyeri de çıkıştaydı. Charlie Parker'ın hayatını konu alana "Bird" filmi ile Eastwood Cannes'da ve seyircilerden övgü almıştı. Daha sonra afrika filmlerinden yola çıkarak Hollywood'un altın çağını konu alan "White Hunter Black Heart"'a, ve bir polisiye olan "The Rookie"'ye imza attı. Fakat bu filmler ortalamayı aşamadılar.

"Dances With Wolves"'un başarısından da cesaret alarak Eastwood yaklaşık 20 yıldır Hollywood'da dolaşan ve kimsenin beğenmediği, film yapmaya değer bulmadığı bir David Peoples senayosunu aldı ve filmi yapmaya başladı.

"Unforgiven" Western ile anti-Western arasında gidip gelen bir yapıdaydı. Yaşlı bir kovboyun emekliliğinden vazgeçip tekrar eline silah almasını anlatıyordu. Eastwood filme aynı zamanda yaşlı silahşörü de canlandırıyordu. Eastwood'a eski kuşağın iki önemli oyuncusu Morgen Freeman ve Gene Hackman eşlik ediyorlardı. Eastwood özellikle Hackman'ı mutlaka bu filmde istemişti.

Film muazzam bir başarı olmadıysa da sevildi. 100 miyon dolar civarı hasılat yaptı tüm dünyada. Herkezin hemfikir olduğu bir nokta Eastwood'un muhteşem yönetmenliğiydi. Eastwood'un yönetmenlik kariyeri 20. senesine girmişti ama çok kişi ondan bu kadar iyi bir iş beklememekteydi yine de.

Film Eastwood'a En İyi Yönetmen Oscar'ını getirdi. En İyi Film ve Gene Hackman'ın aldığı En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülleri ile birlikte toplam 4 Oscar ödülü kazandı.

Fakat bence filmin en dikkat çekici yanı kazandığı ödüllerden çok Eastwood'u Hollywood'un en prestijli yönetmenlerinden biri haline getirmesi oldu. Bu filmden sonra Eastwood her filmiyle kariyerini bir adım daha ileri götürdü. "A Perfect World","Mystic River","Million Dolar Baby","Flags of Our Fathers/Letters from Iwo Jima" en dikkat çekici çalışmaları Eastwood'un. "A Perfect World" dışındaki filmlerle Oscar adayı olan Eastwood, Mystic River ile ikinci En İyi Yönetmen Oscar'ını aldı ve güç bir başarıya imza attı.

Western'ler Eastwood kadar şanslı olmadılar malesef. Unforgiven'dan sonra kan kaybetmeye devam etti Westen türü. Unforgiven'dan sonra ancak bu sene doğru dürüst bir Western vizyona girdi, (Andrew Dominik'in The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford filmi.

Perşembe günü gösterimde görüşmek üzere.

Wednesday, March 12, 2008

13 Mart No Country For Old Men



Herkese Merhaba,
Bu filme gitmeyi pek bi istiyordum, birlikte izlesek mi dedim, sonra da izleyelim dedim :)

Beyaz Perde Soyle demis:

Koca bir uyuşturucu zulası, iki milyon dolarlık bir para ve iki ceset... Kötü giden bir uyuşturucu pazarlığından geriye kalan bu tehlikeli 'üçlü'den, parayı alarak kaçan Moss, peşinden son derece kanlı ve şiddet dolu bir macerayı da sürükleyecektir.

Coen Kardeşler'in en hit filmlerinden Fargo'nun ne oranda izlerini taşıdığı merak edilen yeni bir Amerikan suç filmi olarak karşımıza çıkan No Country for Old Men, 2007 Cannes Film Festivali'nde büyük ödül için yarışanlardan...
Trailer icin :

http://www.youtube.com/watch?v=i1TqPm_ticY

itirazi olan ya simdi soylesin, ya da gosterimden sonraya konussun :D
sevgiler

Wednesday, March 5, 2008

Animasyon Gecesi: basrolde Monsters, Inc.


Herkese Merhaba,

Bu haftaki gosterimi kucuk bi animasyon gecesi olarak dusunuyorum ve en buyuk yildizimiz; izleyecegimiz film de 2001 Pixar yapimi Monsters, Inc. Filmimizden once de bazi basarili Pixar kisa animasyonlari izleyecegiz. Vaktimiz uygun olursa Pixar'in web sayfasindan Monsters, Inc.'in yapimiyla (aslinda genel olarak animasyonlarin yapimiyla) ilgili kisa sunuma hep beraber goz atmayi da umuyorum .

Tum bunlar henuz ilginizi cekmediyse, filmle ilgili bilgilere gecmeden once yarinki gosterime gelmeniz durumunda ben ve sevginin baklavasini da afiyetle yiyeceginizi hatirlatmak isterim :)) (soz vermistik, biraz geciktik ama olsun:))

Monsters, Inc. benim en sevdigim animasyon filmi. Aslinda son yillarda populerlesen bu alanda donum noktasi filmlerden biri oldugunu dusunuyorum; Shrek ve Toy story ile birlikte. Ancak bircok benzerinden cok daha komik, eglenceli oldugu; hikayesinin ortami ile karakterleri ve senaryosu itibariyle de benzerlerine gore oldukca orjinal oldugu rahatlikla soylenebilir. Konusu ile ilgili hic bilgi vermemenin izlerken alacaginiz keyif acisindan daha iyi olacagini dusunuyorum :)

Monsters, Inc.'in daha once izlemis olanlar icin dahi yeniden izlemeye deger bir yapim oldugunu dusununce, izlememis arkadaslarin cok keyifli bi aksam gecirecegini dusunuyorum. Yarin aksam altinbaklava'da gorusmek uzere...

imdb'de Monsters, Inc.